Yapay Zeka Merkezi'nin Kurulmasının Gerekliliği

Yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesi, hukuki alanda önemli sorumluluklar ve düzenleme ihtiyaçları doğurmaktadır. Yapay zeka kullanımıyla ortaya çıkan sonuçların hukuki bir zemine oturtulması, ceza hukuku, medeni hukuk ve idare hukuku gibi çeşitli alanlarda ciddi boşlukların giderilmesi gerekmektedir. Özellikle trafik kazaları, sağlık hizmetleri, ticari işlemler gibi birçok farklı alanda yapay zeka teknolojilerinin sorumluluklarının belirlenmesi ve sorunların tespit edilmesi için önümüzdeki süreçte düzenlemelere ihtiyaç duyulacaktır.

Yapay zekanın iki yönü bulunmaktadır: teknik ve teknolojik yönü ve yapay zeka kullanılarak ortaya çıkan hukuki sonuçların çözümlenmesi. Teknik ve teknolojik yönü, mevcut Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilmektedir. Hukuki sonuçlar ise bizim çalışma alanımızı oluşturmaktadır.

Yapay zekanın hukuki sonuçlarının tanımlanması, eğitimden sağlığa, ulaşımdan güvenliğe kadar çok çeşitli alanlarda üretilen hizmetlerin tanımlanmasına katkı sağlayacaktır. Bu hukuki çerçeve, hem kamu otoriteleri hem de yarı kamu otoriteleri tarafından sunulan hizmetlerin güvenli ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesini mümkün kılacaktır.

Bu çalışmalarla, Yapay Zeka Merkezi kısa süre içerisinde temel mevzularımıza yeni düzenlemelerin eklemlenmesini sağlayacaktır. Bu merkez, yapay zeka teknolojilerinin hukuki sonuçlarını incelemek, yeni düzenlemeler geliştirmek ve kamuoyunu bilgilendirmek açısından büyük önem arz etmektedir. Ülkemizde yapay zeka kullanımına ilişkin hukuki sorunların çözümü için stratejik bir rol oynayacak, ayrıca ulusal ve uluslararası düzeyde bu alanda önemli bir referans noktası olacaktır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adalet Bakanlığı'nın Dijitalleşme Hamlesi: Yargıya Erişimde Yeni Dönem

Resim
Adalet hizmetlerine erişim, vatandaşlar için hızlı, etkili ve erişilebilir olmalıdır. Adalet Bakanlığı'nın son dönemde attığı dijitalleşme adımları, bu amaca yönelik önemli değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Özellikle dava harç ve masraflarının kredi kartı ve bankamatik kartıyla ödenebilmesi imkânı, yargı hizmetlerinde devrim niteliğinde bir yenilik olarak öne çıkmaktadır. Bu makalede, Adalet Bakanlığı'nın bu yeni uygulamasının önemi, sağladığı faydalar ve gelecekteki beklentiler ele alınacaktır. 1. Adalet Hizmetlerinde Dijitalleşme İhtiyacı Dijitalleşme, modern kamu hizmetlerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Adalet hizmetlerinde de vatandaşların süreçlere daha hızlı erişebilmesi, dijital teknolojilerin etkin kullanımı ile mümkün olmaktadır. Adliyelerde ödeme işlemlerinin dijital ortamda gerçekleştirilebilmesi, adliyelerde yaşanan yoğunluğu azaltarak hem vatandaşların hem de adliye personelinin iş yükünü hafifletmektedir. Kredi kartı ve bankamatik kartı ile öd...
Devamı

HAKİM VE SAVCI YARDIMCILIĞI MODELİNDE EĞİTİCİLERİN ROLÜ VE STRATEJİK YAKLAŞIM (v2)

Turan KULOĞLU – Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü Giriş Adalet hizmetlerinin etkinliği ve yargının toplum nezdindeki güvenilirliği, yalnızca yapısal reformlarla değil, bu reformların insan kaynağı boyutunda başarıyla uygulanmasıyla mümkündür. Bu bağlamda 2022 yılında yürürlüğe giren ve 2023 yılında ilk uygulamaları başlayan hâkim ve savcı yardımcılığı sistemi, Türk yargı tarihinde yalnızca bir reform değil, aynı zamanda köklü bir zihniyet dönüşümünün başlangıcıdır. Bu dönüşümün en önemli paydaşlarından biri de hiç kuşkusuz eğitici hâkim ve savcılardır. Yeni Model: Kuram ile Uygulamanın Bütünleştiği Bir Süreç Üç yıllık hâkim ve savcı yardımcılığı dönemi, artık mesleki hazırlığı sadece teorik zemin üzerinden değil, uygulamanın kalbinde, adliyelerde, mahkeme salonlarında, savcılıklarda ve yüksek yargı kurumlarında kazandırmayı hedeflemektedir. Türkiye Adalet Akademisi'nde başlayan eğitim, teorik bilginin sahada pratiğe dönüştürülmesiyle güçlenmektedir. Bu sistemde adaylar, duruşm...
Devamı

Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Karar Alma Süreçlerinde Sınırlı Rasyonellik Yaklaşımı: Teorik ve Pratik Bir Değerlendirme

Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Karar Alma Süreçlerinde Sınırlı Rasyonellik Yaklaşımı: Teorik ve Pratik Bir Değerlendirme Turan KULOĞLU Personel Genel Müdürü Giriş Yönetim bilimlerinin önde gelen isimlerinden Herbert Simon, klasik rasyonel karar alma modellerini eleştirerek geliştirdiği “sınırlı rasyonellik” (bounded rationality) kavramı ile modern karar alma süreçlerine önemli bir katkı sunmuştur. Simon’a göre, bireyler ve kurumlar karar alırken tüm bilgileri tam ve eksiksiz şekilde edinemez; tüm alternatifleri detaylı şekilde değerlendiremez. Çünkü bilgi, zaman, dikkat ve diğer kaynaklar sınırlıdır. Bu nedenle karar vericiler, en optimal kararı değil, “yeterince iyi” (satisficing) bir kararı alırlar. Bu yaklaşım, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü gibi dinamik, çok boyutlu ve değişken bir alanda faaliyet gösteren kurumlar açısından da oldukça öğretici ve yol gösterici bir perspektif sunmaktadır. Teorik Çerçeve: Sınırlı Rasyonellik ve Yönetim Bilimi Klasik rasyonel ka...
Devamı